13 Eylül 2015 Pazar

İngilizce Deyimler ve İfadeler 8


take off (8)


= to copy the way that someone speaks or behaves, in order to entertain people
    to mimic or imitate, esp in an amusing or satirical manner
    to mock something by imitating it
    to imitate amusingly; copy another person's habitual actions or speech
    to pretend to be someone else

= taklidini yapmak, taklit etmek
    taklidini yaparak alay etmek/tiye almak
    kılığına girmek, kendine ... süsü vermek
    kendini ...ya benzetmek
    kopya etmek, kopyalamak

ingilizce taklit etmek taklidini yapmak kopyalamak
take off phrasal verb


* Beth can take off Judy Garland brilliantly.
  (Beth, Judy Garland'ın taklidini çok iyi/çok başarılı bir şekilde yapabiliyor.)
  (Beth, Judy Garland'ı çok iyi/çok başarılı bir şekilde/ustaca taklit edebiliyor.)

* He had a way of taking off the governor that made us howl with laughter.
  (Valiyi öyle bir taklit edişi vardı ki/Valinin taklidini öyle bir yapıyordu ki kahkahalara boğuluyorduk.)

* At the party, Charlie took off the principal and some of the teachers.
  (Partide Charlie müdür ve bazı hocaların/bir iki hocanın/öğretmenin taklidini yaptı.)

* They love to take off all the politicians' mannerisms.
  (Bütün politikacıların/siyasetçilerin uslüplarının taklitlerini yapmak hoşlarına gidiyor/taklitlerini yapmaya bayılıyorlar/yapmaktan çok hoşlanıyorlar.)

* He's quite good at taking off famous people.
  (Ünlü kişilerin taklidini yapmakta oldukça başarılı biri.)
  (Ünlü kişileri çok iyi taklit ediyor.)

* He takes off Michael Jackson really well.
  (Micheal Jackson'ın taklidini çok güzel/iyi yapıyor.)

* Jerry is so good at taking off Jack Nicholson.
  (Jerry, Jack Nicholson'ın taklidini çok iyi yapıyor.)

* He made a career of taking off famous people for nightclub audiences.
  (İşi, gece kulüplerinde izleyicileri/müşterileri eğlendirmek/güldürmek için ünlü insanların taklitlerini yapmaktı.)
  (Gece kulüplerinde izleyicileri/müşterileri eğlendirmek/güldürmek için ünlü insanların taklitlerini yaparak para kazandı/geçimini sağladı.)

* The comedy show took off on the evening news.
  (Komedi programı akşam haberlerini tiye aldı/akşam haberleriyle dalga geçti/eğlendi.)

* This song takes off from a famous aria.
  (Bu şarkı ünlü bir aryadan kopya/taklit edilmiş/ünlü bir aryanın kopyası/taklidi.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder