take off (11)
take years off someone/something
= to make (someone) feel/look much younger/older
to put years on someone
= gençleştirmek, olduğundan daha genç göstermek
yaşlandırmak, ömrü kısaltmak
yaşça çökertmek, olduğundan daha yaşlı göstermek
ömrünü yemek
take off phrasal verb |
* Changing your hairstyle can take ten years off you.
(Saç modelini değiştirmek kişiyi on yaş daha genç gösterebilir.)
* My exciting vacation took years off of me.
(Heyecan dolu geçen tatilim/seyahatim kendimi daha genç hissetmemi sağladı.)
* Your shorter haircut has taken years off your face.
(Saçını kısaltman/Kısa saç tıraşı yüzünü/seni daha genç göstermiş/gösteriyor.)
* Shaving off your beard took ten years off you.
(Sakalını kesmen seni on yaş gençleştirmiş.)
* Start the new year by taking 7 years off your age.
(Yeni yıla/seneye yedi sene daha genç girin/yedi yaş gençleşmiş olarak girin.)
* Your love has taken years off me.
(Aşkın beni gençleştirdi/Aşkının verdiği enerjiyle daha genç gösteriyorum.)
* A: Have you seen James without his beard?
(James'in sakalsız halini gördün mü?)
B: I know - it takes years off him!
(Haberim var/Gördüm/Biliyorum, çok gençleşmiş.)
* Sitting takes years off your life.
(Oturmak yaşam süresini/ömrü kısaltıyor.)
* That experience took ten years off my life.
(Bu deneyim/yaşadıklarım beni on yaş daha yaşlandırdı.)
* Five daily habits that could take years off your life.
(Ömrünüzü/Yaşam sürenizi kısaltan/kısaltabilen günlük alışkanlıklardan beş tanesi.)
* Being tired and unhappy takes years off you.
(Yorgunluk ve mutsuzluk hali insanı yaşça çökertir/çökmesine neden olur/insanın yaşam süresini kısaltır.)
* The breakup of his marriage took years off him.
(Boşanması/Eşinden ayrılması onu yaşlandırdı/yaşça çökmesine neden oldu.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder