24 Eylül 2015 Perşembe

Çeviri Çalışmaları 5

Çeviri çalışması yaptığım parçaya bu linkten ulaşabilir ve okuma parçasını anlamaya yönelik testleri cevaplayabilirsiniz.


ingilizce tatil programları etkinlik aktivite çeviri
adventure travel english turkish translation


İngilizce Türkçe Çeviri

Translation from English into Turkish


Time for an adventure?
(Maceranın zamanı gelmedi mi/Maceraya zamanınız var mı?)

Are you a bit bored with your nine-to-five routine?
(Her günkü sabah dokuz akşam beş rutininizden sıkıldınız mı?)
Have a look at our exciting range of holidays and decide what type of adventure you'd like.
(Heyecan verici tatil paketlerimize/çeşitlerimize göz atıp istediğiniz macera türüne karar verin/türünü seçin.)

Activity holidays
(Etkinlik/Hobi tatili/tatili programları)

Our activity holidays are for everyone, people who love danger or who just like sports.
(Etkinlik/Hobi tatili programlarımız risk tutkunu olan ya da yalnızca/salt spordan hoşlanan herkese yöneliktir.)
We have a huge variety of water, snow or desert holidays.
(Geniş çeşitlilikte/Onlarca su, kar ya da çöl aktiviteleri tatili programlarımız/paketlerimiz bulunuyor/bulunmaktadır.)
We'll take you scuba diving in the Red Sea or kayaking and white water rafting in Canada.
(Kızıldeniz'de tüplü dalış ya da Kanada'da kano ve köpüklü rafting etkinliklerine katılabilirsiniz.)
If you prefer snow, you can try skiing or snowboarding in the Alps or even igloo-building.
(Eğer daha çok kar sporlarını/aktivitelerini seviyorsanız/seven biriyseniz, Alpler'de kayak ya da snowboard yapabilirsiz ya da hatta eskimo evi bile inşa edebilirsiniz.)
For those who like warmer weather, we also have sandboarding (the desert version of skateboarding) or camel safaris.
(Daha sıcak havalardan/iklimlerden hoşlananlar için de aynı şekilde kaykayın çöl versiyonu olan kumda kaykay ya da deve safari/gezintisi aktivitelerimiz bulunuyor/bulunmaktadır.)


Polar expeditions
(Kutup keşif/gözlem gezileri)

Take a cruise to Antarctica or the northern Arctic; explore a land of white natural beauty and wonderful wildlife.
(Antartika ya da Kuzey Kutbuna gemiyle seyahat edip beyaz doğal güzelliğin ülkesini/topraklarını ve harika vahşi/doğal yaşamı keşfedin.)
Our experts will explain everything about the two poles as you watch the penguins in Antarctica or whales and polar bears in the Arctic.
(Siz Antartika'da penguenleri ya da Kuzey Kutbu'nda balinaları ve kutup ayılarını izlerken/seyrederken uzmanlarımızdan her iki kutupla da ilgili bütün bilgileri dinleyeceksiniz/öğreneceksiniz.)
There's no greater adventure than travelling to the ends of the earth.
(Dünyanın en ücra köşesine/noktasına seyahat etmekten daha büyük bir macera bulunmuyor/yaşayamazsınız.)
A once-in-a-lifetime experience!
(Hayatta bir kez/defa yaşanacak/yaşayabileceğiniz bir deneyimdir.)


Cultural journeys
(Kültür turları/gezileri)

Our cultural journeys will help you discover ancient civilisations: India, Thailand, Egypt and many more.
(Kültürel turlarımız/gezilerimiz Hindistan, Tayland, Mısır ve daha bir çok eski çağ medeniyetlerini/uygarlıklarını keşfetmenize yardımcı olacak.)
Visit temples, palaces and ancient ruins- just remember to bring your camera!
(Tapınakları, sarayları ve antik harabeleri gezin/görün. Siz sadece kameranızı getirmeyi unutmayın yeter.)
Get to know local ways of life by exploring markets, trying exotic foods and meeting local people.
(Pazarları keşfederek/gezerek, egzotik yiyeceklerin tadına bakarak ve yerli insanlarla tanışarak yörenin yaşam tarzlarını tanıyın/öğrenin.)


Trekking tours
(Trekking/Doğa yürüyüşü turları)

We have trekking holidays to famous places such as Machu Picchu or the Everest Base Camp Trek, as well as some nearer to home in the Highlands of Scotland.
(Kuzey İskoçya gibi ülkenize (İngiltere'ye) yakın yerlerin/noktaların yanı sıra Machu Picchu ya da Everest ana kamp noktası gibi meşhur/ünlü yerlere yönelik doğa yürüyüşü tatil programlarımız bulunuyor/bulunmaktadır.)
You don't need to be very sporty, just fairly fit.
(Son derece atletik/sportif olmanız gerekmiyor/şart değil, iyi/sağlam bir şekilde zinde/formda olun yeter/olmanız yeterli.)
You'll have a great time enjoying nature with a group of new friends.
(Bir grup yeni arkadaşlarınızla birlikte doğanın keyfini çıkartarak harika zaman geçireceksiniz.)
Some of the holidays include camping, but we'll transport the tents for you.
(Bazı tatil programlarımızda/paketlerimizde kamplı etkinlikler de yer almaktadır, fakat kalacağınız çadırları sizin yerinize biz taşıyoruz.)


Wildlife holidays
(Vahşi yaşam tatil programları)

We organise small group tours to get closer to nature in Africa, Asia or South America.
(Afrika, Asia ve Güney Amerika'daki doğaya/tabiata yakınlaşmak için/doğayı daha da yakından tanımak için küçük grup turları/küçük toplu turlar organize ediyoruz/düzenliyoruz.)
Go on safari in Africa and watch lions and giraffes.
(Afrika'da safariye çıkıp/katılıp aslan ve zürafaları gözlemleyin.)
Meet the famous turtles of the Galapagos Islands.
(Galapagos adalarının meşhur kaplumbağalarıyla tanışın.)
Look for tigers in India, or take an elephant safari in Sri Lanka.
(Hindistan'da kaplan gözlemlemeye çıkın ya da Sri Lanka'da fil safarisine/gezintisine katılın.)
We use local guides and stay in a range of accommodation, from tents to tree houses.
(Yerel rehberlerle hizmet vermekteyiz ve çadırdan tutun da ağaç evlere kadar çeşitli konaklama alternatifleri/olanakları sunmaktayız.)

------- ----------

* to be bored with
= ..den sıkılmak/bıkmak/usanmak
- The interviewers were bored with the repetitive comments.
  (Mülakat görevlileri birbirinin aynı görüşleri/cevapları duymaktan/dinlemekten sıkılmışlardı.)
- Tom was bored with his job.
  (Tom işinden sıkılmıştı.)
- A: I would like to return to my friends. B: I thought you were bored with them.
  (A: Arkadaşlarımın yanına dönmek istiyorum. B: Onlardan sıkıldığını sanmıştım.)
- Mary seems to be bored with the game.
  (Mary oyundan sıkılmış gibi görünüyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder