13 Eylül 2015 Pazar

İngilizce Deyimler ve İfadeler 1

take off (1)


= to increase or become popular very quickly
    to achieve success or popularity
    to make great progress

= (satış, şarkı, kişi vb) patlama yapmak
    bir anda artmak/yükselmek/yükselişe geçmek
    bir anda/çok kısa sürede parlamak/çok başarılı olmak/büyük başarı göstermek
    beklenmedik anda başarıyı yakalamak
    popüler olmak, büyük rağbet/talep görmek


başarılı olmak parlamak patlama yapmak başarı göstermek
take off phrasal verb


* Her singing career had just begun to take off.
  (Onun şarkıcılık kariyeri daha yeni yeni parlamaya başladı.)

* Sales have really taken off this year and the company is making record profits.
  (Satışlar bu yıl patladı, şirket şimdiye kadarki en yüksek kazancını elde ediyor.)

* The newly launched electronic newspaper has really taken off.
  (Tanıtımı/lansmanı yeni yapılan/Yayına yeni giren/Piyasaya yeni sürülen elektronik gazete büyük talep gördü/beklenmedik bir başarı yakaladı.)

* With all that publicity, the business really took off.
  (Bütün o reklam/tanıtım sayesinde şirket baya/epey bir popüler oldu.)

* Sales took off just before Christmas.
  (Satışlar Noel/Yılbaşı öncesi bir anda patladı/çok arttı.)

* The style really took off among teens.
  (Şıklık/Tarz sahibi olmak ergenler/gençler arasında çok popüler oldu.)

* The actor's career took off after his role in that movie.
  (Bu filmde rol aldıktan/oynadıktan sonra aktörün kariyeri bir anda yükselişe geçti.)

* His career really took off after that concert.
  (Verdiği o konserin ardından şarkıcılık kariyeri bir anda parladı/yükselişe geçti.)

* Her business has really taken off.
  (Şirketi çok kısa sürede büyük başarı gösterdi.)

* I have a feeling this band will take off after their first real concert.
  (Bu müzik grubunun şöyle ilk adam gibi/düzgün konserlerinin ardından patlama yapacağına dair içimde bir his var.)
  (İçimden bir ses diyor ki/Bana öyle geliyor ki bu grup ilk doğru dürüst konserlerinin ardından bir anda patlama yapacak/çok popüler olacak.)

* The new product really took off and everybody wanted it.
  (Yeni ürün çok kısa sürede çok popüler oldu/büyük rağbet gördü, herkes onu almak/ona sahip olmak istiyordu.)

* Their pure fruit smoothie recipes took off, and they've grown steadily since.
  (Sadece/saf meyveden yaptıkları buzlu içecek tariflerine/formüllerine büyük rağbet oldu ve o tarihten/o içeceklerini piyasaya çıkarmalarından itibaren mütemadiyen/devamlı olarak büyüdüler.)

* The software house really took off when they produced the latest version of their DTP package.
  (DTP-Masaüstü yayıncılık yazılımlarının en son versiyonlarını çıkarmalarıyla/piyasaya sürmeleriyle yazılım şirketi çok büyük patlama yaptı/bir anda çok popüler oldu.)

* The sales of this model took off.
  (Bu modelin satışları çok iyiydi/Bu model çok sattı/tutuldu.)

* The fluffy dog dolls began to take off, and we sold out the lot. 
  (Yumuşak/Pofuduk köpek oyuncakları çok iyi satmaya başlamıştı, biz de çok satmıştık.)

* Ticket sales really took off after the first performance.
  (İlk gösterinin ardından bilet satışları çok arttı/patlama yaptı.)

* Her career took off after she won an Oscar for best supporting actress.
  (En iyi yardımcı kadın oyuncu oskarını aldıktan/kazandıktan sonra oyunculuk kariyeri hızla yükseldi/yükselişe geçti.)

* Investors enjoy high Christmas spirits as share prices take off.

  (Yatırımcılar hisse fiyatlarının hızla yükseldiği coşkulu Noel ruhundan/havasından yararlanıyor/ruhunun/havasının tadını çıkartıyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder