take off (1)
= to increase or become popular very quickly
to achieve success or popularity
to make great progress
= (satış, şarkı, kişi vb) patlama yapmak
bir anda artmak/yükselmek/yükselişe geçmek
bir anda/çok kısa sürede parlamak/çok başarılı olmak/büyük başarı göstermek
beklenmedik anda başarıyı yakalamak
popüler olmak, büyük rağbet/talep görmek
take off phrasal verb |
* Her singing career had just begun to take off.
(Onun şarkıcılık kariyeri daha yeni yeni parlamaya başladı.)
* Sales have really taken off this year and the company is making record profits.
(Satışlar bu yıl patladı, şirket şimdiye kadarki en yüksek kazancını elde ediyor.)
* The newly launched electronic newspaper has really taken off.
(Tanıtımı/lansmanı yeni yapılan/Yayına yeni giren/Piyasaya yeni sürülen elektronik gazete büyük talep gördü/beklenmedik bir başarı yakaladı.)
* With all that publicity, the business really took off.
(Bütün o reklam/tanıtım sayesinde şirket baya/epey bir popüler oldu.)
* Sales took off just before Christmas.
(Satışlar Noel/Yılbaşı öncesi bir anda patladı/çok arttı.)
* The style really took off among teens.
(Şıklık/Tarz sahibi olmak ergenler/gençler arasında çok popüler oldu.)
* The actor's career took off after his role in that movie.
(Bu filmde rol aldıktan/oynadıktan sonra aktörün kariyeri bir anda yükselişe geçti.)
* His career really took off after that concert.
(Verdiği o konserin ardından şarkıcılık kariyeri bir anda parladı/yükselişe geçti.)
* Her business has really taken off.
(Şirketi çok kısa sürede büyük başarı gösterdi.)
* I have a feeling this band will take off after their first real concert.
(Bu müzik grubunun şöyle ilk adam gibi/düzgün konserlerinin ardından patlama yapacağına dair içimde bir his var.)
(İçimden bir ses diyor ki/Bana öyle geliyor ki bu grup ilk doğru dürüst konserlerinin ardından bir anda patlama yapacak/çok popüler olacak.)
* The new product really took off and everybody wanted it.
(Yeni ürün çok kısa sürede çok popüler oldu/büyük rağbet gördü, herkes onu almak/ona sahip olmak istiyordu.)
* Their pure fruit smoothie recipes took off, and they've grown steadily since.
(Sadece/saf meyveden yaptıkları buzlu içecek tariflerine/formüllerine büyük rağbet oldu ve o tarihten/o içeceklerini piyasaya çıkarmalarından itibaren mütemadiyen/devamlı olarak büyüdüler.)
* The software house really took off when they produced the latest version of their DTP package.
(DTP-Masaüstü yayıncılık yazılımlarının en son versiyonlarını çıkarmalarıyla/piyasaya sürmeleriyle yazılım şirketi çok büyük patlama yaptı/bir anda çok popüler oldu.)
* The sales of this model took off.
(Bu modelin satışları çok iyiydi/Bu model çok sattı/tutuldu.)
* The fluffy dog dolls began to take off, and we sold out the lot.
(Yumuşak/Pofuduk köpek oyuncakları çok iyi satmaya başlamıştı, biz de çok satmıştık.)
* Ticket sales really took off after the first performance.
(İlk gösterinin ardından bilet satışları çok arttı/patlama yaptı.)
* Her career took off after she won an Oscar for best supporting actress.
(En iyi yardımcı kadın oyuncu oskarını aldıktan/kazandıktan sonra oyunculuk kariyeri hızla yükseldi/yükselişe geçti.)
* Investors enjoy high Christmas spirits as share prices take off.
(Yatırımcılar hisse fiyatlarının hızla yükseldiği coşkulu Noel ruhundan/havasından yararlanıyor/ruhunun/havasının tadını çıkartıyor.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder