12 Aralık 2015 Cumartesi

İngilizce Deyimler ve İfadeler 65

to come into effect/operation (from)


= if a new rule or law comes into effect, it starts to be used
    to start doing something
    to come into use; to begin to apply
    to start working; to start having an effect
    to come/enter into force
    to become enforceable/applicable

= yürürlüğe girmek, uygulamaya konulmak/geçmek
    kullanılmaya başlanmak, uygulanmaya başlamak
    faaliyete geçmek, hayata geçirilmek, işletmeye başlamak

ingilizce yürürlüğe girmek uygulamaya konmak hayata geçirilmek
come into effect English phrase

* New controls come into effect next month.
  (Yeni düzenlemeler önümüzdeki/gelecek ay uygulamaya konuluyor/konulacak.)

* The law came into effect on New Year's Day.
  (Yasa yeni yılın ilk gününde/1 Ocak'ta yürürlüğe girdi/uygulamaya konuldu.)

* The new Council Tax rates came into effect from 1st April.
  (Yeni belediye vergisi oranları 1 Nisan'dan itibaren yürürlüğe girdi/uygulamaya konuldu.)

* The new safety regulations come into effect at the beginning of the month.
  (Yeni güvenlik mevzuatı/yönetmeliği ay başında/bu ayın başında yürürlüğe giriyor/girecek.)

* The new rules come into operation from next week.
  (Yeni yasalar gelecek haftadan itibaren/başlayarak yürürlüğe giriyor/girecek.)

* The new rules will come into effect on the 1st of January.
  (Yeni yasalar 1 Ocak'ta yürürlüğe girecek/uygulamaya konacak.)

* The new tax rules come into effect from next Monday.
  (Yeni vergi kanunları gelecek/önümüzdeki Pazartesi'den itibaren yürürlüğe giriyor/girecek.)

* When the changes come into effect, productivity is certain to rise.
  (Değişiklikler/Düzenlemeler hayata geçince/geçtiğinde verimlilik mutlaka/kesinlikle artacak/yükselecek.)

* The new tax system comes into effect next year.
  (Yeni vergi sistemi gelecek yıl yürürlüğe giriyor/girecek.)

* A: When did these rules come into effect?
  (Bu mevzuat/tüzük/kurallar ne zaman yürürlüğe girdi/kullanılmaya başlandı?)
  B: They came into effect while you were on vacation.
  (Siz seyahatteyken yürürlüğe girdi/kullanılmaya başlandı.)

* Previously, the two countries signed a free trade agreement that will come into effect by the end of this year.
  (Daha önce, iki ülke bu yılın sonunda yürürlüğe girecek bir serbest ticaret anlaşması imzalamıştı.)

* A law allowing gay and lesbian couples to marry and have the right to adopt comes into effect in Mexico City.
  (Meksiko City'de gay ve lezbiyen/eşcinsel çiftlerin evlenmelerine ve evlat edinmelerine izin veren bir yasa yürürlüğe giriyor.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder