to come into use
= to start being used by people
= kullanılmaya başlamak, kullanıma girmek
hizmete girmek/sunulmak
come into use English phrase |
* Computers first came into use in the early 1950s.
(Bilgisayarlar ilk defa 1950'lerin başında kullanılmaya başlandı.)
* When did the word "biotechnology" come into common use?
("Biotechnology/Biyoteknoloji" kelimesi yaygın olarak ne zaman kullanılmaya başlandı?)
* The computerised system came into use at the end of last year.
(Bilgisayarlı sistem geçen/geçtiğimiz senenin sonunda kullanılmaya başlandı/hizmete girdi/sunuldu.)
* Air conditioners have come into wide use recently.
(Klimalar son zamanlarda yaygın şekilde kullanılmaya başlandı.)
* In 1918, when I was 6 or 7 years old, radio was just coming into use in the Great War.
(1918 senesinde, ki ben o zaman 6 ya da 7 yaşındaydım, telsiz Büyük Savaşta/1.Dünya Savaşında daha yeni yeni kullanılmaya başlanmıştı.)
* As more paper money came into use, the value fell.
(Fazla miktarda kağıt para kullanıma girdiği/piyasaya sürüldüğü için değeri düştü.)
(Fazla miktarda kağıt para kullanıma girdikçe/piyasaya sürüldükçe değeri düştü.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder