Learn English Through News / Haberlerle İngilizce
Ronaldo wins another Golden Shoe
Cristiano Ronaldo has won the European Golden Shoe award for the fourth time.
The Real Madrid striker is the first player to bag four Golden Shoes, but the competitive sportsman says it’s not enough.
"I am not satisfied. I always want more. I know I am the only one who has four boots, but I want more.
I want a fifth one and sixth one, if possible. Obviously, that means winning things collectively with the team, trophies,
but for me Real Madrid is the greatest club in the world and it must win titles every year. This year will obviously be no different."
The award recognises Cristiano as the top scorer in Europe's domestic leagues.
He scored 48 goals in 35 appearances for Real last season, edging out Barcelona's Lionel Messi who netted 43 goals in 38 outings.
The sports star picked up the trophy along with his son Cristiano Junior at a ceremony in Madrid.
Ronaldo became Real Madrid's top scorer in history in September, surpassing Raul Gonzalez with 324 goals.
learn english through news haberlerle ingilizce |
------ ----------
Ronaldo wins another Golden Shoe
to win= kazanmak, (ödül vb) sahibi olmak
* I am sure that I am going to win.
(Kazanacağımdan eminim/hiçbir şüphem yok.)
another= bir tane daha, bir kez daha, tekrar
* Could I trouble you for another glass of water?
(Sana zahmet olacak ama bir bardak daha su alabilir miyim?)
Golden Shoe= Altın Ayakkabı ödülü. Avrupa liglerinde en fazla gol atan oyuncuya verilen ödülün adı.
(Ronaldo bir kez daha Altın Ayakkabı ödülünü kazandı/Ronaldo bir Altın Ayakkabı ödülü daha kazandı.)
Cristiano Ronaldo has won the European Golden Shoe award for the fourth time.
award= ödül
to win XYZ award for the first/second/third time= XYZ ödülünü ilk/ikinci/üçüncü kez/defa kazanmak
(Christiano Ronaldo Avrupa Altın Ayakkabı ödülünü dördüncü defa kazandı/ödülünün dördüncü defa sahibi oldu.)
The Real Madrid striker is the first player to bag four Golden Shoes, but the competitive sportsman says it's not enough.
striker= forvet, futbolda hucum oyuncusu
to bag= (ödül/zafer/galibiyet) kazanmak/elde etmek/sahibi olmak
* She's expected to bag the award for the team's most valuable player.
(Takımın en değerli oyuncusu ödülünü kazanmayı umuyor/bekliyor.)
competitive= hırslı, rekabeti seven, yarışmayı seven
enough= yeterli
(Real Madridli forvet/hucum oyuncusu dört altın ayakkabı ödülünü kazanan ilk oyuncu, fakat hırslı/rekabet etmeyi seven sporcu bunun yeterli olmadığı/onu kesmediğini/tatmin etmediğini söyledi.)
"I am not satisfied. I always want more. I know I am the only one who has four boots, but I want more.
satisfied= memnun olmuş, doymuş, tatmin olmuş
to want= istemek, arzulamak
(Doymuş/Tatmin olmuş değilim. Her zaman daha fazlasını istiyorum. Dört bot/ayakkabı -ödülü- sahibi olan/kazanan tek kişi olduğumu biliyorum/olduğumun farkındayım ama daha fazlasını istiyorum.)
I want a fifth one and sixth one, if possible. Obviously, that means winning things collectively with the team, trophies, but for me Real Madrid is the greatest club in the world and it must win titles every year. This year will obviously be no different."
one= Önceden geçen bir ismi tekrar etmemek için onun yerine kullanılan zamir. Bu cümlede "one" Golden Shoes award/altın ayakkabı ödülü"ne refer ediyor/onun yerine kullanılıyor.
one/ones zamirleri konusunda detaylı bilgi için tıklayınız.
if possible= mümkünse, eğer/şayet imkanı varsa/mümkün olursa
obviously= elbette, tabi ki, şüphesiz
that means= kastedilen şu, demek istenilen şu
collectively= birlikte, ekip olarak
but= ki
trophy= kupa, ödül
great= büyük
the greatest= en büyük
to win titles= şampiyonluklar kazanmak
* Who do you think will win the tennis title this year?
(Sence bu sene teniste kim şampiyon olur/olacak?)
(Eğer mümkün olursa beşinci ve altıncı altın ayakkabı ödülünü de almak istiyorum. Elbette böyle söylerken ödüllerin, kupaların ekip halinde takımla kazanıldığını kastediyorum. Ki benim için/bana göre Real Madrid dünyanın en büyük kulübüdür ve her sene şampiyonluklar kazanmak zorundadır. Tabi ki bu sene de farklı olmayacak.)
The award recognises Cristiano as the top scorer in Europe's domestic leagues.
to recognise someone as= bir kimseyi ... olarak/olduğunu kabul etmek/tasdik etmek/tanımak
* He is recognized as the new champion.
(Yeni şampiyonun o olduğu kabul edildi/ilan edildi.)
the top scorer= en skorer/golcü futbolcu/oyuncu
domestic league= yerel lig
(Bu ödül Cristiano'nun Avrupa'nın yerel liglerindeki en skorer/golcü futbolcu olduğunun tasdiki/kabulü/tescili anlamına geliyor.)
He scored 48 goals in 35 appearances for Real last season, edging out Barcelona's Lionel Messi who netted 43 goals in 38 outings.
to score a goal= gol atmak
* The team's best striker scored twenty-three goals last season.
(Takımın en iyi forveti/en skorer/golcü ismi geçen sezon yirmi üç gol attı.)
appearance= maç, müsabaka, karşılaşma
to edge out someone= birini çok az farkla/kıl payı farkla geçmek/geride bırakmak
* Eileen Petersen edged out Victor Frazer by 27 votes.
(Eileen Peterson, Victor Frazer'i 27 oyla geride bıraktı.)
* France edged out the British team by less than a second.
(Fransa, İngiltere takımını bir saniyeden daha az bir farkla geçti/geride bıraktı.)
to net= gol atmak
* Rangers netted three times in seven minutes.
(Rangers yedi dekikada üç gol attı/buldu.)
* Butler netted 14 goals.
(Butler 14 gol attı.)
outing= maç, müsabaka, karşılaşma
* The new player scored three goals in his second outing with the team.
(Yeni oyuncu takımıyla çıktığı ikinci maçında üç gol attı.)
(Geçen sezon Real takımıyla çıktığı 35 maçta 48 gol atan Ronaldo, 38 maçta 43 gol atan Barcelonalı Messi'yi az farkla geride bıraktı.)
The sports star picked up the trophy along with his son Cristiano Junior at a ceremony in Madrid.
sports star= yıldız sporcu
to pick up= almak
* Where can I pick up my airplane ticket?
(Uçak biletimi nereden alabilirim?)
along with= ile beraber/birlikte, yanında
* The corporation co-financed that colony along with Colonial Administration.
(Şirket, koloniyi, koloni yönetimiyle birlikte finanse etti.)
* Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
(Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte/bilgisinin yanında şirketinizdeki ilgili yöneticilere ulaştırın/gönderin.)
ceremony= tören, merasim
(Yıldız sporcu ödülünü Madrid'deki törende oğlu Cristiano Junior ile birlikte aldı.)
Ronaldo became Real Madrid's top scorer in history in September, surpassing Raul Gonzalez with 324 goals.
to become= olmak
to surpass= geçmek, geride bırakmak
* He continued to surpass me at all games.
(Tüm oyunlarda beni geçmeyi/geride bırakmayı sürdürdü.)
* She surpassed her rivals.
(Rakiplerini geride bıraktı.)
* Attendance is expected to surpass last year's record.
(Katılımın geçen seneki rekoru aşması/geçmesi/geride bırakması bekleniyor.)
(Ronaldo Eylül ayında 324 golle Raul Gonzales'i geride bırakarak Real Madrid tarihinin en golcü/skorer ismi oldu.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder