23 Kasım 2015 Pazartesi

İngilizce Deyimler ve İfadeler 48

to give up


= to stop trying to do something

= vazgeçmek, bırakmak, pes etmek

to give up english phrasal verb vazgeçmek pes etmek


* It's just too complicated. I give up. Maybe you want to have a go.
  (Aşırı karmaşık/Acayip çetrefilli bir şey. Ben pes ediyorum. Belki sen denemek istersin.)

* Don't give up yet. I'm sure you can do it.
  (Henüz/Şimdi/Hemen pes etme. Yapabileceğinden eminim/Yapabileceğini biliyorum.)

* You'll never guess the answer - do you give up?
  (Asla cevabı tahmin edemezsin, pes ediyor musun?)

* I give up - I'm never going to learn this language!
  (Pes ediyorum/Ben vazgeçiyorum/bırakıyorum, bu dili asla/hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.)

* After ten minutes trying to get the answer I gave up.
  (On dakika cevap almaya çalıştıktan sonra pes ettim.)

* A: Do you give up? B:No, I want another clue.
  (A: Pes ediyor musun? B: Hayır, bir ipucu daha istiyorum.)

* I give up - tell me the answer!
  (Pes!/Pes ediyorum, söyle cevabı.)

* No, you're wrong - do you give up?
  (Hayır, yanlış cevap/bilemedin, pes ediyor musun?)

* Decide what you want and then don't give up until you've achieved it.
  (Ne istediğine karar ver ve sonra da onu başarana/elde edene kadar pes etme/denemekten vazgeçme.)

* Never give up on something you really want. It's difficult to wait, but more difficult to regret.
  (Çok istediğin bir şeyden asla vazgeçme. Beklemek/Sabretmek zordur/zor gelir insana ama pişman olmak/ahh keşke demek çok daha zordur/zor gelir insana.)

* I already know what giving up feels like. I want to see what happens if I don't.
  (Vazgeçmenin/Pes etmenin nasıl bir duygu olduğunu/insana nasıl hissettirdiğini zaten biliyorum. Ben eğer vazgeçmezsem/pes etmezsem ne olacağını görmek istiyorum.)

* The minute you think of giving up, think of the reason why you held on so long.
  (Bırakmayı/Pes etmeyi düşündüğün an, aklına bu kadar dayanmanı/beklemeni sağlayan sebep gelsin/sebebi getir.)

* Whenever you feel like giving up, think of all the people that would love to see you fail.
  (Her vazgeçmek/bırakmak/pes etmek isteyişinde, aklına senin başarısız olmanı görmek isteyen o insanları getir/o insanlar gelsin.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder