16 Kasım 2015 Pazartesi

İngilizce Deyimler ve İfadeler 44

no skin off my nose


= you say which means you do not care about something because it will not affect you
    used to indicate that one is not offended or adversely affected by something
    no skin off my back/teeth

= kendi bileceği iş beni ilgilendirmez
    onun bileceği iş beni bağlamaz/benim derdim değil
    kendi bilir benim için fark etmez
    kendi bilir benim için hava hoş
    bana giren çıkan bir şey yok

ingilizce benim için hava hoş bana bir giren çıkan yok
no skin off my nose english idiom phrase


* We can go in his car if he prefers. It's no skin off my nose.
  (İstiyorsa onun arabasına sıkışabiliriz/onun arabayla gidebiliriz. Kendi bilir, benim için fark etmez.)

* If he doesn't come to my party it's no skin off my nose.
  (Partime gelmezse kendi bilir, benim için fark etmez.)

* It's no skin off my nose if she wants to act that way.
  (Böyle/Bu şekilde davranmak istiyorsa, kendi bilir benim için hava hoş.)

* You needn't worry if I stayed out all night - it's no skin off your nose.
  (Bütün gece dışarıda olursam/eve gelmezsem endişelenmen gerekmiyor. Sana ne oluyor ki/Seni ne ilgilendiriyor ki/Sana giren çıkan bir şey mi var?)

* If he's too proud to accept help, let him get on with it. It's no skin off my nose.
  (Yardım almayacak/kabul etmeyecek kadar gururluysa, bırak öyle devam etsin, kendi bilir bana bir zararı yok/benim için hava hoş.)

* Let them cancel the whole project. It's no skin off my nose.
  (Bırak bütün işi/planı bozsunlar. Bana bir giren çıkan yok.)

* It will be no skin off my teeth if the meeting is canceled.
  (Toplantı iptal edilirse/olursa benim için fark etmez/benim için hava hoş.)

* It's no skin off my nose if you don't take my advice.
  (Tavsiyeme uymazsan/Tavsiyemi dinlemezsen sen bilirsin, benim için hava hoş/benim bir zararım/kaybım olmaz.)

* If he wants to make a mess in his own room, it's no skin off my back.
  (Kendi odasının altını üstüne getirmek istiyorsa, kendi bilir benim için hava hoş.)

* It's no skin off my nose if Laura decides not to come to Mexico with us. I couldn't care less!
  (Laura bizimle Meksika'ya gelmemeye karar verirse kendi bilir, benim için fark etmez. Umurumda değil/Ne hali varsa görsün.)

* You can stay wherever you want. It's no skin off my nose.
  (Nerede istersen orada kalabilirsin. Beni alakadar etmez/ilgilendirmez.)

* You can be as critical of them as you like. It's no skin off my nose.
  (Onları istediğin kadar eleştirebilirsin. Senin bileceğin iş, beni ilgilendirmez.)

* It's no skin off my nose if you don't want dessert.
  (Tatlı istemiyorsan/istemezsen benim için hava hoş.)

* Mortgage lenders will agree to do this, since it is no skin off their nose.
  (Morgıç kurumları için hava hoş olduğu için/fark eden bir şeyin olmadığı için bunu yapmayı kabul edeceklerdir.)

* A: I've not much appetite, I'm afraid. B: No skin off my nose.
  (A: Çok fazla iştahım yok/aç değilim, kusura bakma. B: Keyfin bilir, benim için hava hoş.)

* It's no skin off my nose if Hasan insists on making a fool of himself.
  (Hasan kendini aptal durumuna düşürmekte ısrarlıysa/düşürmekten vazgeçmeyecekse, benim için hava hoş, onun bileceği iş.)

* Oh well. No skin off my nose!
  (Aman canım, bana ne/bana da ne oluyorsa artık, ne halleri varsa görsün-ler.)

* Some people think that the economy of the country is no skin off their nose because they have money now, but they should know their kids will suffer it.
  (Bazı insanlar şu anda paraları olduğu için ülke ekonomisinin onları ilgilendirmediğini düşünüyor ama bilmeliler ki bunun acısını çocukları çekecek.)

* A: Do you mind of we stop at the pharmacy on the way home?
  (Eve giderken eczaneye uğramamızın/eczanede durmamızın bir sakıncası/mahzuru var mı?)
  B: No problem. I'm not in a hurry to get home. It's no skin off my nose.
  (Olur/Sorun değil. Eve hemen/acil gitmem gerekmiyor. Bana uyar/Benim için hava hoş/Sen bilirsin benim için fark etmez.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder