24 Mayıs 2017 Çarşamba

Çeviri Çalışmaları 82

English Through Movies

Filmlerle İngilizce


Let's Talk-08

A: I want to call him.
B: Jeff! What are you going to do?
A: Don't worry, Mia.
   Aaron won't even know it's me.
B: Honey, aren't you a little old to make prank calls?
A: These aren't prank calls.
   They're tests.
------------- -----------
* to want to do sth= yapmak istemek
- Did he say why he wanted to see me?
  (Beni neden görmek istediğini söyledi mi/Benimle niye görüşmek istediğini söyledi mi?)

* to call someone= telefon etmek, telefonla aramak, telefon açmak
- Did anyone call me?
  (Beni arayan oldu mu/Beni kimse aradı mı?)

* to do= yapmak
* There is nothing I can do.
  (Yapabileceğim hiçbir şey yok/Elimden bir şey gelmez.)

* to worry= merak etmek, endişelenmek, kaygılanmak, tedirgin olmak
- I didn't mean to worry you.
  (Sizi endişelendirmek istememiştim. Amacım/Niyetim sizi endişelendirmek değildi.)

* even= bile, hatta, dahi, ifadeyi güçlendirme vurgusu
- They even served champagne at breakfast.
  (Kahvaltıda şampanya bile vardı/servis ettiler.)

* to know= bilmek, anlamak, fark etmek, farkına varmak
- Do you know how to use this?
  (Bunun nasıl kullanılacağını/kullanıldığını biliyor musun?)

* honey= tatlım, hayatım, canım
* old= yaşlı
* prank call= telefon şakası
* to make prank call= telefon şakası yapmak, birini telefonda işletmek
* test= test, sınav, deneme, denetim
------------- -----------
A: Onu aramak istiyorum.
B: Jeff! Ne yapacaksın ki?
A: Merak etme, Mia.
   Aaron arayanın ben olduğumu/benim aradığımı anlamayacak bile.
   (Aaron arayanın ben olduğumun/benim aradığımın farkına bile varmayacak.)
B: Canım/tatlım/hayatım, telefon şakası yapmak/birini telefonda işletmek için biraz fazla yaşlı değil misin?
A: Bu telefon şakası değil/Bu telefon şakası sayılmaz/Buna telefon şakası denmez.
   Buna test/deneme denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder