English Through Movies
Filmlerle İngilizce
The Chronicles of Narnia: The Lion, the Witch and the Wardrobe-1
- Merry Christmas, Sir!
- It certainly is, Lucy, since you have arrived.
- Look, I’ve put up with a lot since we got here. But this…
- We thought you were the Witch.
- Yes, yes, sorry about that.
But, in my defence, I have been driving one of these longer than the Witch.
- I thought there was no Christmas in Narnia.
- No, for a long time. But the hope you have brought, your Majesties, is finally starting to weaken the Witch’s power.
Still, I dare say you could do with these!
------------- -----------
* merry= mutlu, neşeli, keyifli
* Christmas= noel, İsa Peygamber'in doğumunun kutlandığı Hrıstiyan bayramı
* sir= efendi, beyfendi, bey, bay
* certainly= kesinlikle, kuşkusuz
* since= çünkü, ..dığı için, ..dığına göre, ..den dolayı, mademki
- Since it was Sunday, he stayed in bed an extra hour.
(Günlerden pazar olduğu için yatakta bir saat fazla kaldı/bir saat daha fazla uyudu.)
* to arrive= varmak, ulaşmak, gelmek
- I finally arrived home at five in the morning.
(Nihayet eve sabah beşte vardım/ulaştım.)
* look= bak, bakın, dinle
* to put up with= dayanmak, katlanmak, tahammül etmek, müsamaha göstermek, kahrını çekmek, sabretmek, sineye çekmek
- He's so moody - I don't know why she puts up with him.
(Çok kıl/huysuz biri, onun kahrını neden çekiyor/ona niye katlanıyor, anlamıyorum.)
* a lot= bir çok şey, bir sürü şey, pek çok şey
* since= ..den beri, ..den bu yana
- He has written once since he left.
(Gittiğinden beri bir kere yazdı.)
* to get somewhere= bir yere varmak, gelmek
* to think= sanmak, zannetmek, diye düşünmek
- He thought I didn't know he was in there.
(Onun orada olduğunu bilmediğimi sanıyordu.)
* witch= cadı
* sorry about that= kusura bakma, bunun için üzgünüm
* defence (defense)= savunma, müdafaa
* in my defence= açıklayayım, açıklamam gerekirse
- Yes, I kept your favourite book. In my defence, I had no way of contacting you to return it.
(Evet, en sevdiğin kitabın bende kaldı. Açıklayayım, sana geri vermek için fırsatım olmadı.)
* to drive= sürmek, taşıt kullanmak
* longer= daha uzun süre
* than= ..den/dan
* for a long time= uzun süredir, uzun zamandan beri, çoktandır, bayadır, epeydir
* hope= umut, ümit
* to bring= getirmek
- John brought us gifts.
(John bize hediyeler/armağanlar getirdi.)
* majesty= majeste, kral veya eşine verilen unvan
* your majesties= majesteleri
* finally= sonunda, nihayet
* to start to do sth= yapmaya başlamak
- Pretty soon, things are going to start to get back to normal.
(Çok yakında her şey normale dönmeye başlayacak.)
* to weaken= zayıflatmak, azaltmak, düşürmek
- Time, which strengthens friendship, weakens love.
(Dostluğu güçlendiren/pekiştiren zaman aşkı zayıflatır.)
* power= güç
* still= yine de, buna rağmen, bununla birlikte
- I hadn’t seen him for 25 years. Still, I recognized him immediately when I saw him.
(Onu 25 yıldır görmemiştim/Onu görmeyeli 25 yıl olmuştu. Yine de/Buna rağmen gördüğümde onu hemen tanıdım.)
* I dare say= söyleyebilirim, zannedersem, sanırım, diyebilirim ki, belki, bana kalırsa, bence, bana göre
- I dare say you know about it already.
(Sanırım konuyu zaten biliyorsun/konudan zaten haberin var.)
* could do with= ..ya ihtiyacı olmak, işine yaramak, ..sa/ise iyi olur
- I could do with another $5000 a year.
(Yılda 5000 dolar daha alsam/kazansam iyi olur/fena olmaz.)
------------- -----------
- Mutlu noeller efendim!
- Noel kesinlikle/eminim mutlu/güzel geçecek Lucy, çünkü sen geldin/buradasın.
- Bak, buraya geldiğimizden beri bir sürü şeye tahammül ediyorum ama bu ...
- Senin cadı olduğunu sanıyorduk/Seni cadı zannettik.
- Evet, bu konuda kusuruma bakmayın/bunun için üzgünüm.
Ama açıklayayım, bunlardan birini/böyle bir arabayı cadıdan daha uzun süredir kullanıyorum.
- Ben Narnia'da noel olmadığını sanıyordum.
- Uzun zamandır yok. Ama sizin getirdiğiniz umut, majesteleri, sonunda cadının gücünü azaltmaya başladı.
Yine de/Buna rağmen, bence bunlara ihtiyacınız var!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder