English Through Movies
Filmlerle İngilizce
The Pursuit Of Happiness-1
- Hey. Don't ever let somebody tell you...
...you can't do something.
Not even me. All right?
- All right.
- You got a dream... ...you gotta protect it.
People can't do something themselves, they wanna tell you you can't do it.
If you want something, go get it. Period.
------------- -----------
* hey= baksana, hey
* ever= asla, hiçbir zaman
* don't ever= sakın (yapma), sen sen ol, siz siz olun
- Don't ever make promises you can't keep.
(Sakın/Asla/Siz siz olun tutamayacağınız/yerine getiremeyeceğiniz sözler vermeyin/vaatlerde bulunmayın.)
* to let someone do sth= yapmasına izin vermek, imkan vermek, olanak tanımak, yaptırmak, yaptırtmak
- Come on Dad! Please let me go to the concert.
(Hadi/Yapma baba! Lütfen konsere gitmeme izin ver/Bırak da/İzin ver de konsere gideyim lütfen.)
* to tell= söylemek, demek, anlatmak
- Have you told your mom?
(Annene söyledin mi/anlattın mı?)
* can't= (= can not) yapamamak (yetenek, kabiliyet, imkan ifade eden can modalinin olumsuz hali)
* to do= yapmak
* something= bir şey
* even= bile, hatta
* all right= tamam, pekala, olur, oldu
* to have got= sahip olmak, olmak
(Resmi olmayan konuşma dilinde have olmadan kullanılabiliyor.)
* dream= hayal, hedef, amaç, ideal, emel
* gotta= have got to, ..meli, ..malı
* to protect= korumak, sahip çıkmak
* people= insanlar, kişiler (person= insan, kişi)
* oneself= kendisi
* wanna= want to, istemek
* if= eğer, şayet
* to go= gitmek
* to get something= elde etmek, kazanmak, başarmak
* period= bu kadar, o kadar, nokta, lamı cimi yok
------------- -----------
- Bana bak/Baksana! Asla kimsenin sana bir şeyi yapamazsın demesine izin verme.
Benim bile -dememe izin verme- Tamam mı/Anladın mı?
- Tamam/Anladım.
- Bir hayalin mi/hedefin mi var/Bir hayalin varsa ona sahip çıkmalısın/sahip çıkmak zorundasın.
İnsanlar kendilerinin yapamadığı şeyi senin de yapamayacağını söylemek ister/söyler.
Bir şeyi istiyorsan, gidip al/git ve al. Bu kadar/Nokta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder