English Through Movies
Filmlerle İngilizce
- But you'd be moving to Paris for yourself, right? I mean, don't move for me.
- Why would I move to Paris if it wasn’t for you?
- I'm just saying… I don’t want you to uproot your life and expect anything.
- I am such an idiot!
- What the fuck?
------------- -----------
* would be doing sth= (if clause type 2 yapısı) yapıyor olurdu
- If I were a rich man, I would be living in a mansion.
(Eğer zengin biri olsaydım, konakta/köşkte yaşardım/yaşıyor olurdum.)
* to move to somewhere= ..ya taşınmak
- Where did they move to?
(Nereye taşındılar?)
* for oneself= kendi için
* right= (doğrulama manasında) değil mi?
* to mean= demek istemek, kastetmek
* I mean= demem o ki, yani, şunu demek istiyorum ki
* to say= demek, söylemek
* I'm just saying= diyorum ki, demek istediğim, yani şunu demek istiyorum
* to want someone to do sth= bir kimseden bir şey yapmasını istemek
* to uproot one's life= hayatını komple/tamamen değiştirmek, hayatını altüst etmek
* to expect anything= bir şey beklemek, bir beklenti içine girmek
* such an idiot= aptalın teki/biri
* I'm such an idiot= Aptalın tekiyim/Ne salağım/Salaklık bende/Tam bir salağım/Tam bir gerizekalıyım/Çok salağım.
* What the fuck?= Bu da ne böyle/Ne oldu be anasını satayım/Ne oluyor be?
------------- -----------
- Ama Paris'e kendin için taşınırdın, değil mi? Yani benim için taşınma.
- Senin için olmayacaksa Paris'e niye taşınırım ki/taşınayım ki?
- Demek istediğim, hayatını tamamen değiştirip bir beklenti içine girmeni istemiyorum/istemem.
- Salaklık bende!
- Ne oldu be ...mına koyayım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder