1 Eylül 2017 Cuma

Çeviri Çalışmaları 94

English Through Movies 

Filmlerle İngilizce


Why do Muslims sacrifice and celebrate on Eid al-Adha?-2

On this celebrated day, it is presumed that a quarter of the world is fed.
And how exactly is this possible?
Well, one lamb is capable of feeding up to 33 people.
And this is the smallest of the animals that meet these islamic criteria.
And most of this meat is given to the poor and needy worldwide.
Which is why there is a standart of quality, because the meat is primarily for charity.
------------ -----------
* celebrated day= kutlama/bayram yapılan gün
* to be presumed= tahmin edilmek
- It is presumed he crossed into Montenegro on foot.
  (Yaya olarak Karadağ'a geçtiği tahmin ediliyor.)

* quarter= çeyrek, dörtte bir
* world= dünya
* to be fed= beslenilmek, yedirilmek
- See that my horse is well fed.
  (Atımın güzel beslenildiğinden emin olun/iyi beslenilmesine dikkat edin.)

* exactly= tam olarak, tam manasıyla
* possible= mümkün, olabilir
* lamb= kuzu
* to be capable of doing sth= yapabilir olmak, yapma yeteneği/kapasitesi olmak
- This elevator is capable of carrying 10 persons at a time.
  (Bu asansör bir seferde 10 kişiyi taşıyabilir/taşıma kapasitesine sahiptir.)

* to feed= beslemek, doyurmak
- I can barely afford to buy enough food to feed my family.
  (Ailemi beslemek için yeterli yiyecek almaya zar zor gücüm yetiyor.)

* up to= ..ya kadar, ..ya varan
- Some dinosaurs were up to twenty-seven metres long.
  (Bazı dinazorların 27 metreye varan boyları vardı.)

* person= insan, kişi
* people= insanlar, kişiler
* small= küçük, ufak
* smallest= en küçük, en ufak
* animal= hayvan
* to meet= (arzulara/koşullara vb.) uymak, uygun gelmek, (koşulları) yerine getirmek/sağlamak
- Our actions will only cease when our demands are met.
  (Ne zaman taleplerimiz yerine getirilirse, ancak o zaman eylemlerimize son vereceğiz/veririz.)

* criteria= kriter(ler), kıstas(lar), ölçüt(ler)
* most of= çoğu, büyük bölümü
* meat= et
* to be given to= ..ya verilmek
- The gold cup was given to the winner of the final match.
  (Altın kupa final maçının galibine verildi. Final maçının galibi altın kupanın sahibi oldu.)

* poor= fakir, yoksul
* needy= muhtaç, düşkün
* worldwide= dünya çapında, dünyanın her tarafında
* which is why= işte bu yüzden
* standart of quality= kalite standartı/ortalaması
* because= çünkü
* primarily= öncelikle, esasen
* charity= hayır, sadaka, yardım
* for charity= yardım amaçlı, hayır işi
------------- -----------
Bu bayram gününde, dünyanın dörtte birinin boğazından et geçtiği tahmin ediliyor.
Peki bu tam olarak nasıl mümkün olabiliyor?
Bir kuzu 33 kişiye kadar insanı doyurabilir.
Kuzu da bu islami kriterleri karşılayan kurban hayvanlarının en küçüğü.
Etin büyük bölümü dünyanın her yerindeki fakir ve muhtaçlara veriliyor.
Zaten bu yüzden bir kalite standardı var, çünkü et esasında sadaka/hayır içindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder