English Through Movies
Filmlerle İngilizce
Divergent-1
A: What makes you think you can talk to me?
B: It... must be because you're so approachable.
------------- -----------
* to make someone do sth= birine (zorla) bir şey yaptırmak, yapmasına sebep olmak, yapmasına yol açmak
- She made her children do their homework.
(Çocuklarına ödevlerini yaptırdı.)
* to think= düşünmek, ummak, beklemek
* can= ..ebilmek, imkan, olanak belirten modal
* to talk to someone= ile konuşmak
* must= ..meli, ..malı, tahmin, çıkarım ifade eden modal, sanırım, galiba, olsa gerek
- You must be glad to see me.
(Beni gördüğüne sevinmiş olmalısın/sevinmişsindir diye tahmin ediyorum.)
* approachable= yaklaşılabilir, cana yakın, samimi, alçak gönüllü, arkadaş canlısı, dostça davranan, sıcak biri
- The supervisor is quite approachable, so don't hesitate to bring up any problems you have.
(Yönetici çok sıcak/cana yakın biri, bu yüzden herhangi bir probleminizi/sorununuzu açmaktan/söylemekten çekinmeyin.)
------------- -----------
A: Benimle konuşabileceğini sana düşündüren/düşündürten nedir?
(Benimle konuşabileceğini nereden düşündün/nereden çıkardın?)
(Benimle konuşabileceğin izlenimine nerereden/nasıl kapıldın?)
(Benimle konuşabileceğini düşünmene sebep olan ne?)
B: Şey... çok arkadaş canlısı biri olduğundan olmalı/galiba/sanırım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder