20 Ekim 2017 Cuma

Çeviri Çalışmaları 102

English Through Videos 

Videolarla İngilizce


Social Conversations in English-7


A: Nice day, isn't it?
B: Yes, very good.
A: What's the weather like in London?
B: Just now, it's like in London, warm and sunny.
A: Does it usually rain a lot in London?
B: I suppose so. We get a lot of rain, but we also get good weather.
A: Beijing can be very hot in summer. I prefer autumn.
B: Yes. I like autumn and spring, too.
------------ ------------
* nice= hoş, güzel
* day= gün
* tag question/eklenti soru= değil mi, doğru mu, tamam mı manalarına gelen soru yapısı.
  Cümlenin zamiri ve yardımcı fiili ile kurulur. Yardımcı fiil, cümle olumlu ise olumsuz, olumsuz ise olumlu hal alır.
- Your father is an engineer, isn't he?
  (Baban mühendis, değil mi/doğru mu?

* weather= hava
* to be like= benzemek, gibi/aynı/benzer olmak
- What's istanbul like?
  (İstanbul neye benziyor/nasıl bir yer?)

* just= tam, tamamen, tamı tamına
        aynen, tıpkı
- It's just ten o'clock.
  (Saat tam on.)
- You look just like your father.
  (Aynı/Tıpkı babana benziyorsun.)

* now= şimdi
* just now= tam şu an, şu anda
            aynen şu anki gibi
* warm= ılık, ılıman
* sunny= güneşli
* usually= genellikle, çoğunlukla, umumiyetle
* to rain= yağmur yağmak
* a lot= çok, fazla
* I suppose so= isteksiz/gönülsüz evet/tasdik, maalesef öyle
- A: Could you loan me £50? B: Yes, I suppose so.
  (A: Bana 50 pound borç verir misin? B: Tamam, vereyim bakayım.)

* to get rain= yağış almak, yağmur görmek
- Some places get a lot of rain, while others get little.
  (Bazı yerler çok yağış alırken, bazı yerler az yağış alır.)

* also= de/da, ayrıca, bunun yanısıra
* can= ..ebilmek, olasılık, imkan ifade eden modal
- Making friends can be difficult.
  (Arkadaş edinmek/bulmak zor olabilir/kolay olmayabilir.)

* hot= sıcak
* summer= yaz mevsimi
* to prefer= tercih etmek, yeğlemek, daha çok sevmek
- He prefers watching football to playing it.
  (Futbol izlemeyi futbol oynamaktan daha çok seviyor.)

* autumn= sonbahar
* to like= sevmek, hoşlanmak, beğenmek
- What sort of people do you like best?
  (En çok ne tür/nasıl insanlardan hoşlanıyorsun?)

* spring= ilkbahar mevsimi
* too= de/da
------------- -----------
A: Güzel bir gün, değil mi?
B: Evet, çok güzel.
A: Londra'da hava nasıl oluyor/Londra'nın havası nasıl?
B: Şu anda/Aynı şu anki gibi, Londra'da hava ılıman ve güneşli.
A: Genellikle Londra'da çok yağmur yağıyor mu/Londra çok yağmurlu oluyor mu?
B: Maalesef evet. Bizim oralar çok yağmurlu olur ama güzel havalarımız da olur.
A: Pekin yazın çok sıcak olabiliyor. Ben sonbaharı daha çok seviyorum/Favori mevsimim sonbahar.
B: Evet. Ben de sonbahar ve ilkbaharı seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder