English Through Movies
Filmlerle İngilizce
Let's Talk-13
A: I can't believe you had all those people call me.
B: Well, you did a good job!
A: Great!
Thank you for calling The Net Cafe.
What? Ron?
Hah! Is this Jeff? Nick? Goodbye!
B: You got another prank call? Funny!
------------ -----------
* to believe= inanmak, düşünmek, sanmak, zannetmek, tahmin etmek
- I don't care what you believe!
(Neye inandığın umrumda değil!)
* I can't believe= inanamıyorum, çok şaşırdım, aklıma gelmezdi, beklemezdim, ummazdım, tahmin etmezdim
- I can't believe I never noticed that before.
(Bunu daha önce fark etmemiş olmama inanamıyorum.)
(Nasıl bunu daha önce fark edememişim, aklım almıyor/çok şaşkınım.)
* to have someone do something= birisine bir şey yaptırmak
- I had my brother carry my bag.
(Çantamı kardeşime taşıttım.)
* person= insan
* people= insanlar
* to call= telefonla aramak, telefon etmek
* to do a good job= iyi/güzel/başarılı iş çıkarmak, bir işi/çalışmayı vs başarıyla tamamlamak
- I know you will do a good job.
(Başaracağını biliyorum/Başaracağına inanıyorum/Başaracağından eminim.)
* great= harika, çok güzel
* another= başka, başka bir, bir tane daha
* prank call= telefon şakası
* to get prank call= telefon şakası yapılmak, telefonda işletilmek
* funny= garip, ilginç, tuhaf
------------- -----------
A: Nasıl bütün bu insanlara beni aratırsın, çok şaşırdım/inanamıyorum.
B: Çok başarılıydın/iyi iş çıkardın.
A: Aman ne güzel/Harika/Çok sevindim!
The Net Cafe'yi aradığınız için teşekkürler.
Kim? Ron mu?
Çok komik! Jeff sen misin? Nick? Hoşçakal!
B: Sana bir telefon şakası daha mı yapıldı? Garip/İlginç/Allah Allah!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder